-

| 0 yorum ]
Sponsorlu Bağlantılar

Image

Servet-i Fünün romanının ikinci önemli romancısı Mehmet Rauf 1875’de İstanbul’da doğdu. Kısa dönem irtibat zabitliği yapmıştır. Mekteb-i Bahriye’de eğitimini devam ettirdi. Bu sırada Halit Ziya’ya gönderdiği mektupla Servet-i Fünün dönemine atılmış oldu. Popülaritesini Türk edebiyat Tarihinin ilk psikolojik romanı olan Eylül’le yakalamıştır.

Eylül, psikolojik roman türünde olduğundan anlatımı zor olabilir.Servet-i Fünun döneminin ağır dilinin etkisi eserde görülür fakat dili yine de o zamanki pek çok eserden daha sadedir...

Olayların gelişimine fazla yer verilmemiştir, ruh betimlemeleri daha çok yer tutar... Okuyucu,gelişen olayları kafasında kahramanların tasvir edilmiş ruh halleriyle anlamlandırır...

Roman, karı (Suad) - koca (Süreya) arasındaki saf ve temiz sevgi ile daha sonradan araya girecek olan üçüncü kişinin (Necib) kadına olan aşkı ve daha sonra kadının da kocasını yine ateşli bir aşka karşılık vererek aldatması üzerine kuruludur.
Esere bakıldığında Süreya'nın ruh haline pek yer verilmemiş,Necib'in duyguları ve Necib ile Suad'ın ruh halleri üzerinde durulmuştur... Suad, monoton ve durulmuş bir yaşamdan kopup ateşli bir aşka kendini kaptıracak fakat daha sonra kaçtığı yaşamı özleyecektir.

Kısacası Eylül,yaşanan bir "yasak aşk" üzerine kurulmuştur...

Yaşanan aşka bakılırsa da her yönüyle acı veren ve yazarın yaşadığı dönemde belki de sonunu hüsranla değil de mutlulukla bitirmekten çekindiği yoğun duygulardır...

0 yorum

Yorum Gönder