-

| 0 yorum ]

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Afyonkarahisar’ın Emirdağ ilçesinde vatandaşlarla bir araya geldi. Bir kahvehanede çay içen Kılıçdaroğlu, ilçeden ayrılmak üzere seçim otobüsüne binerken kendisine seslenen bir şehit ağabeyi ile ayaküstü sohbet etti.

Şehit ağabeyi Bekir Şahan, CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’ün PKK’lılar tarafından kaçırılması olayını yorumlamasını istedi. “Hüseyin Aygün Bey’i hala yanınızda tutacak mısınız merak ediyorum?” şeklindeki şehit ağabeyi Şahan’ın sorusunu cevaplayan Kılıçdaroğlu, “Bak kardeşim seninle eğri oturup doğru konuşalım. Hüseyin Aygün ne söyledi” diye soru ile cevap verdi. Şehit ağabeyinin “Ne söylemedi ki dağdakiler bizim kardeşlerimizin iyi insanlar gibi sözleri var” demesi üzerine Kılıçdaroğlu’na yanında bulunan partililer cevap verdirtmedi.

Kılıçdaroğlu’nun yanından uzaklaştığını gören şehit ağabeyi Şahan, “Kaçırmadılar efendim. Bu adamın kaçırılışı baştan danışıklı dövüş ben inanmıyorum” diye sitem etti. Kılıçdaroğlu ise sözün üzerine yoluna devam etti.

KILIÇDAROĞLU ÖZELEŞTİRİ YAPTI

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, parti içindeki kavgalarla ilgili olarak, “Bizim CHP’nin kötü bir hastalığı var. Herkes bir birinin açığını kollamaya çalışıyor. Yeni bir anlayışı egemen kılmaya çalışıyorum. Sevgiyi ve hoşgörüyü partide egemen kılmaya çalışıyorum” dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Zafer Haftası’nın 90. yılı nedeniyle CHP Afyonkarahisar İl Başkanlığı tarafından düzenlenen Zafer Resepsiyonu’na katıldı. Burada partililere hitap eden Kılıçdaroğlu, parti içi kavgalara değindi. Kılıçdaroğlu, “Bizim CHP’nin kötü bir hastalığı var. Herkes bir birinin açığını kollamaya çalışıyor. Yok öyle bir şey, yok böyle bir şey. Yeni bir anlayışı egemen kılmaya çalışıyorum. Sevgiyi ve hoşgörüyü partide egemen kılmaya çalışıyorum. Elbette farklı düşüneceğiz, bunlar demokraside olması gerekenler. İki aday üç aday beş aday çıkar demokratik yollardan yarışırılar ama sandıktan bir kişi çıkacak. O zaman diğer adaylar gidecek sandıktan çıkan arkadaşıon elini havaya kaldıracak, ben bundan sonra senin emrindeyim diyecek. ‘Ben sandıktan çıkmadım çıkan arkadaşın aleyhinde çalışacağım. O partili değildir arkadaşlar. Partili olan parti disiplini içerisinde çalışır. Yapacağımız bu” dedi.

Ülkenin her kesiminin sorunu olduğuna dikkat çeken Kılıçdaroğlu, çözüm için adresin CHP olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, kararlılık ile inanç ile yola çıkılırsa, halka güven verilirse iktidar çok yakın olduğunu ifade etti.
Kılıçdaroğlu’nun konuşmasının ardından CHP’ye katılanlara rozetleri takıldı. Törende ayrıca, patiye uzun zamandır emeği geçenlere onur belgesi Kılıçdaroğlu tarafından verildi.

| 0 yorum ]

Şevval Sam'ın Kalan Müzik etiketini taşıyan 'II Tek' adlı yeni alaturka albümü marketlerdeki yerini aldı. Her albümüyle bu toprakların farklı bir rengini ortaya koyan Sam, "Ne iş yaparsak yapalım önce kendi içimizi temizlemeliyiz" diyor

Pek çoklarının aksine güzelliğinizi basamak olarak kullanmıyorsunuz. Güzelliğiniz, işinizin ve hayattaki duruşunuzun önüne geçemiyor. Bu, çok takdir ettiğim bir özelliğiniz...

Şevval Sam
İnsanlarla ve tabiatla kurduğum ilişkide kullanmayı en son düşüneceğim şey fiziksel özelliklerdir. Çok basit ve sıradan bir şey o; tenezzül etmiyorum. Allah bana sağlıklı bir beden verdiği için şükrediyorum o kadar. Hiçbir şeyin yoksa güzelliğini kullanabilirsin ya da yaptığın iş bunu gerektiriyorsa mesela fotomodellikse. Müzik gibi yüksek bir yaratıcılık var ortada. Onunla temasa geçmek, o akışa dahil olmak varken, bunu niye maddede kısıtlayayım ki? Ruhum bedenimden çok daha geniş. Bedenlerimiz birer hapishane. Hapishanemize bakım yapabil l riz ama asıl güçl ü olan ruhlur. Belki de in sanlar kendi içle rindeki mekanizmayı keşlede rme-dikleri için güzellik ve fiziksel özellikler onlar için bu kadar önemli. İletişimde sadece ilk 10 dakika etkilidir dış güzellik. Yaydığı enerjidir insanı güzelleştiren..

"Bana 'Seni seviyorum demeyi oğlum öğretti"

Anneniz Leman Sam, kendisiyle yaptığım röportajda, "Kızlarıma 'Seni seviyorum' demeyi yeni yeni öğreniyorum. Sevgimi hareketlerimle belli ederim" demişti. Siz oğlunuza "Seni seviyorum" diyebiliyor musunuz? Her yeni jenarasyon bir öncekini olgun laşlı rıyor. An nem hiç söyl eyemedi, ben zor söyl edim ama oğ l um çalır çalır söyl üyor. Bana "Seni seviyorum" demeyi oğlum öğretti. Eskiden arkadaşlarıma "Seni seviyorum" diyemezdim, dediğimde "İyi misin sen?" diye paniğe kapılırlardı. Oğlum sayesinde artık arkadaşlarıma da rahatça bu cümleyi kurabiliyorum.


■ Tiyatro okuyormuş Tarık Emir. Sanatçı genleriniz ona da işlemiş...

Sanatla, edebiyatla iç içe olsun, kendini keşfedebilsin diye tiyatroyu seçtik. İleride ne istiyorsa onu yapsın. Tek beklentim hümanist, barışçı, huzurlu bir insan olması.

■ Tıpkı sizin olduğunuz gibi...

Teşekkür ederim. Ben hedefime şöhreti ve parayı değil, özümü koydum. Gören göz, işiten kulak olmaya niyet ettim. Bu sayede dayatılan kuralların dışında kaldım. Hayatta durduğum bir yer var. Tek derdim hep orada durmak, özümle çelişmemek.

Bayram sonrasında müzik marketlerde dolanırken Şevval Sam'ın ne zaman duysam beni kendi içimde yolculuğa çıkaran buğulu sesi kulağıma ilişti. Kasada aldım soluğu ve Sam'ın yeni albümü 'II Tek'le birlikte tuttum evin yolunu. Hemen koyuldum 2 CD'den oluşan albümü dinlemeye... 'Ayrılık Yaman Kelime', 'Meftunun Oldum', 'Ada Sahilleri', 'Elveda Meyhaneci' gibi birbirinden güzel şarkıları dinlerken albümün adıyla özdeşleşir şekilde iki tek ata-sım geldi. Özellikle Nâzım Hikmet'in dizeleriyle Mesut Cemil'in bestesini birleştiren 'Kanatları Gümüş Yav-ru'da kalbim ürperdi. Söylediği Karadeniz türküleriyle bir Karadenizli olan beni her zaman mest eden
Sam'ın sesi yine alışık olduğu yerde;

kalbimin en derinlerinde gezinmekteydi. Bu söyleşi için bir araya geldiğimizde dışına yansıyanın içinin güzelliği olduğunu bir kez daha anladım. Işıl ışıl parlayan mavi gözleri içindeki derin okyanusun kanıtı
gibi... Bakın nasıl anlattı 'II Tek'i...

İKİNCİ ALATURKA SÜRPRİZİ

■ Tango albümünüzü beklerken alaturkayla bize sürpriz yaptınız...

Alaturka hep bir sürprize denk geldi hayatımda. İnsanlar Karadeniz albümü beklerken 'Sek'i çıkarmıştım, tango beklerlerken de 'II Tek' geldi. Tango albümü oldu bittiye getirilecek bir proje değil, repertuvar
aşaması çok meşakkatli. Bu süreçte yeni bir alaturka albümü yapmam için çok talep geldi. Alaturka benim müzikal zeminim. Genç kızlığında herkes pop dinler ama ben alaturkayı keşfettim. O zamanlar eski kayıtlara
ulaşmak çok mümkün değildi. 80'lerden sonra icra edilmiş alaturka eserleri dinlemekte güçlük çekiyorum. Hamiyet Yüceses'in ve Müzeyyen Se-nar'ın kasetlerini bulup yutmuştum. Alaturka albümlerimde o şarkıların çoğunu seslendirdim. Bu albümleri çıkarmamı radyo programı yaptığım dönemde Kalan Müzik'le tanışmam
sağladı. Henüz piyasaya arşiv serileri çıkmamışken Hasan Saltık bana iki torba dolusu radyo ve taşplak kaydı vermişti. Benim eğitim sürecim o iki senelik radyo programı oldu. Şarkıları dinlerken, çalarken bir yandan da dönemin şifrelerini çözme derdine düştüm. Sonradan o şarkıları ben icra ederken o dönemin şifrelerini kullandım. O yüzden ilk alaturka albümüm 'Sek' için, "Taşplak kaydı gibi" yorumunu yaptılar.

■ Şifreleri nasıl çözdünüz?
Her şarkının çıktığı dönemdeki masumiyet beni ilgilendiriyor. Onu keşfetmeye çalıştım. Şarkıların ticarete dönüşmüş ve fazla akademikleşmiş halleriyle çok ilgilenmiyorum. İlk halleri, özleri beni ilgilendiriyor.

KALBİN MÜHRÜ AÇILMALI...
■ Şarkılarınızın direkt öze dokunmasının, söyleyiş tarzınızın duruluğunun sırrı buymuş demek!
Böyle düşünmenize çok sevindim. Ben şuna inanıyorum; insanın içi kirliyse yaptığı iş her ne olursa ol -sun onu da kirletir ama temizse yaptığı şeyin kirlenme ihtimali yoktur. Bu yüzden ne yaparsak yapalım önce kendi içimizi temizlemeliyiz. Bunun pratiği zor çünkü insanlar tutundukları acıları, intikam duygusunu, egolarını bırakmak istemiyorlar. Müthiş bir farkındalık, uyanıklık gerekiyor bunu pratiğe dökebilmek için. Bu konuda hâlâ çalışıyorum. Ömrümün sonuna kadar da çalışacağım.

■ Bu her tarafı kirlenmiş hayatın içinde temiz kalma mücadelesi vermek kendi adıma çok yıpratıcı. Sizi de yıprattığı olmuyor mu?

Olmaz mı! Albümüm çıktığı için bir yanım çok mutlu ama bir yandan da neşeli bir şarkı söylerken memleketin hali, yaşanan savaşlar, oynanan oyunlar aklıma geliyor ve mutlulu -ğumdan suçluluk duyuyorum. Bunları hiç takmayabilirdim ama biraz hassassanız takmamak mümkün değil! Bu hassasiyet bazen en büyük
ceza gibi! İki şarkı söylediğimde o kaosun içinde nefes alıyorum. Ben buna hizmet ediyorum bu hayatta.
Kimseye bir şey öğretme, mesaj verme, insanları değiştirme gibi bir iddiam yok! Kalbin mührü açılmadığı
sürece kimse kimseye bir şey öğretemez. Herkes kendi hikâyesinde, kendi tecrübesiyle öğreniyor hayatı.

■ Kalbinin mührünü açmayan, açamayan o kadar çok insan var ki...

İnsanoğlunun içindeki iyi kurt ve kötü kurt hep savaş halindeydi. Bütün savaşlarda insanlar komşuyken ayrı düştü. Tarih boyunca insanın kendini farklı ve üstün görme arzusu ayrımcılıklara sebep oldu. Çağ değiştikçe bunların isimleri değişti ama tetikleyicileri aynı: İnsanın içindeki üstün olma arzusu. Bu, insanın kendi içinde halletmesi gereken en büyük zaaf. Bunu halletmediğiniz sürece dünyanın değişmesi imkânsız!

29 EYLÜLDE KONSER VAR

■ 29 Eylül'de Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi'nde 'Toprak Kokusu' konseptli bir konseriniz var. Kan kokusuna yenik düşmez umarım bu topraklardaki fark -lı renklerin harmanının kokusu...

Ben toprakla hep iç içeyim, topraktan besleniyorum. Toprağın bana değil, benim toprağa ait olduğumu biliyorum. Topraklarımızı, dünyayı cennete dönüştürmek de elimizde, cehenneme dönüştürmek de. Yaptığım iş, müziği algılayış biçimim kendi dünyamı cennete dönüştürmek üzerine kurulu. Müziğin içinde akıp gidiyorum. 'Toprak Kokusu' çok özel bir konser olacak. Repertuvarımda türkülerden tangolara bu toprağın bütün renklerine yer vereceğim.


Aşkla aranız nasıl? Anneniz "Aşk bize küstü" demişti röportajımızda...

■ Sözleri "Eğer bir masal perisi girerse rüyalarına, öldü dersin gül güzel i, tılsımını kaybetti" diye akan 'Gül Güzel i ı adlı şarkınızı çok severim. Masallara inanıyor musunuz?

Evet. Hayatı da masal a çevirme eği l imim var. Çocuksu masumiyetin kaybedilmesine katlanamıyorum. Masallardaki, aşklardaki, şarkılardaki masumiyet beni hâlâ ilgilendiriyor ve kendine çekiyor.

■ Peki tılsımınızı kaybettiğinizi düşündüğünüz oldu mu hiç?

Hayatımın ilk yarısında çok zorl andığım dönemler oldu ama tılsımımı kaybetmedim. Ne kadar zorlandıysam o kadar kendimiramak, bulmak, özüme yakl aşmak derdine düştüm. Her hadiseden dersimi aldım. İnsan önce yanar sonra küll erinden doğar.

■ Aşkla aranız nasıl? Anneniz "Aşk bize küstü" demişti röportajımızda...
Aşk küsmez, insan l ar aşka küsmüş olar bi l ir. Korku l arı yüzünden insan l ar kapı l arını aşka açmıyor. Oysa aşk en iyi öğretmendir. Buda felsefesindeki "Aşk mutlu olmak içindir" sözünü okuduğumdan beri, beni çok hırpalayan şeyleri aşk diye tanımlamıyorum.

| 0 yorum ]

Fenerbahçe'nin cezası nedeniyle yalnızca kadın ve çocukların seyrettiği Şükrü Saraçoğlu Stadı'ndaki Fenerbahçe-Gaziantepspor maçının 68'inci dakikasında sahaya giren taraftarın 16 yaşındaki lise öğrencisi B.B. olduğu öğrenildi. Çocuk Şubesi tarafından gözaltına alınarak ifadesine başvurulan B.B., "Sahanın ve stadın büyüsüne kapıldım, sahaya indim" dedi.

Fenerbahçe'nin cezası nedeniyle kadın ve çocukların izlediği Fenerbahçe-Gaziantepspor karşılaşmasının 68. dakikasında ilginç bir olay yaşandı. Maçı büyük bir heyecan ve coşkuyla izleyen Fenerbahçeli taraftarların arasından sıyrılan genç bir kız, bir anda kendini sahaya attı. Fenerbahçeli futbolcu Gökhan Gönül'e sarılmak isteyen taraftar, güvenlik görevlilerinin araya girmesiyle sahadan çıkarıldı.

Fenerbahçe'nin cezası nedeniyle yalnızca kadın ve çocukların seyrettiği Şükrü Saraçoğlu Stadı'ndaki Fenerbahçe-Gaziantepspor maçının 68'inci dakikasında sahaya giren taraftarın 16 yaşındaki lise öğrencisi B.B. olduğu öğrenildi. Çocuk Şubesi tarafından göz
Olay sonrası hakkında işlem yapılan 16 yaşındaki lise öğrencisi B.B., bugün (pazar) Kadıköy İlçe Çocuk Büro Amirliği'ne götürüldü. Batmanlı olan genç kızın bayram tatili için geldiği İstanbul'da akrabalarıyla maça gittiğini söylediği ifade edildi. Genç kızın, ilk kez böylesi bir ortamda bulunduğu için çok heyecanlandığını söylediği ve "Fenerbahçe'yi çok seviyorum. Sahanın ve stadın büyüsüne kapılarak sahaya girdim" dediği belirtildi.

Üzerinde Fenerbahçe sevgisini anlatan bir tişörtle adliyeye getirilen B.B. hakkında, 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Yönelik Kanun işlem yapıldı. B.B. daha sonra serbest bırakıldı.

| 0 yorum ]

Kırşehir Yarı Açık Cezaevi'nden 4 gün izin alarak çıkan bir zanlı, Nevşehir'de ikisi erkek çocuk, biri sağır ve dilsiz öz teyzesi olmak üzere 3 kişiye tecavüz ettikten sonra kayıplara karıştı.

Nevşehir nüfusuna kayıtlı bulunan S.G. (29), bir yıl önce küçük çocuklara cinsel taciz, hırsızlık, adam dövme gibi suçlardan yakalanarak Nevşehir E Tipi Kapalı Ceza ve Tutukevi'ne konuldu. 3 ay önce ise cezası 500 günden az olanlar için kanun kapsamında Kırşehir Yarı Açık Cezaevi'ne gönderildi. Cezaevinden 4 gün için izin alarak Nevşehir'e gelen zanlı, önce Mehmet Akif Mahallesi'nde bir evde oturan 60 yaşlarında sağır ve dilsiz öz teyzesine, sonra da aynı mahallede bulunan evlerinin önünde birbiriyle sohbet eden 8 ve 10 yaşlarında 2 erkek çocuğu zorla tenha bir mekana götürerek tecavüz etti. 10 yaşındaki çocuğu direnmeye çalışması üzerine darp ettiği de öğrenildi.

S.G, sonrasında kayıplara karıştı. Polis, zanlıyı yakalamak üzere soruşturma başlattı.

| 0 yorum ]

Twitter hesabından ‘dost zannettiğim biri’ diye hitap ettiği kişiye yazdıklarıyla adeta ateş püsküren Demet Akalın’ın verdiği ipuçları gözlerin Alişan’a çevrilmesine neden oldu. “Meğer Çağla da Seda da haklıymış!” yazan Demet Akalın, medyaya Alişan’la dargınlıklarıyla yansıyan iki ismi vererek yakın dostu Alişan’ı işaret etti.

Akalın, Alişan ile yakınlığı nedeniyle onun beraberlik yaşayıp ayrıldığı eski vokalisti Seda Önder’i işten atmış ve daha sonra Önder’le mahkemelik olmuştu. Alişan’ın twitter sayfasına yazdığı “Bazı küçük beyinliler, beyinsiz insanları parmaklarında oynatabilirler ama Allah onların ne mal olduklarını senin karşına çıkarır. Allah’a şükür hayatım boyunca kimse için beddua etmedim. Kötü bir şey söylemedim ama sen şeytansın. Allah seni ıslah etsin. Sakin bir daha çıkma karşıma” şeklindeki tweet’lere cevap gecikmedi.

Demet Akalın

Alişan, Çağla Şıkel’le TRT’de program için sözleşmiş, ancak Şıkel, ‘Aile Boyu’ adlı yarışmayı kurumun da isteğiyle eşi Emre Altuğ’la yapmayı tercih edince ünlü çifte savaş açmıştı. Şarkıcı Demet Akalın’ın vokalisti olan Seda Önder’in ise Alişan’la yaşadığı aşkın ardından Demet Akalın’la da arası bozulmuştu. Bu olayları işaret eden Demet Akalın “Bizim köyde böylelerine su kurnazı derler! Beyinsiz olduğum için bir sürü insanla senin yüzünden papaz oldum! Kızı işten çıkardım sen istedin diye! Şimdi hayatımdan sessizce çık !” diyerek vokalistiyle ilgili itirafta da bulundu. Demet Akalın, bu öfkeli mesajlarının ardından takipçilerine “Kusura bakmayın bunları bir dost zannettiğim birine yazdım! Daha da ayrıntı beklemeyin!” diye açıklama yaptı.

| 0 yorum ]

Geçirdiği kulak rahatsızlığı nedeniyle Hacettepe Üniversitesi Hastanesi’nde tedavi gören Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün bugün taburcu olması bekleniyor.

Başbakan Erdoğan, Gül'ü hastanede ziyaret ediyor...
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Haccettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde tedavisi süren Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü ziyarete geldi.(AYRINTILAR GELİYOR...)

Resmi ziyaret ve Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Zirvesi için gittiği Kırgızistan’da rahatsızlanan Cumhurbaşkanı, Perşembe günü Hacettepe Üniversitesi Hastanesi’nde tedaviye alınmıştı. İlaçla tedavinin ardından durumu iyileşen Gül dün Özel Kalem Müdürü Koray Ertaş ile görüşerek hastalık döneminde kendisine gönderilen e- postaları okudu ve haftalık programını yaptı. 4 günlük tedavi sürecinin son gününde günlük gazeteler, bazı yabancı dergiler ve kitap okuyup televizyon izledi.

| 0 yorum ]

Fenerbahçe’de yaşanan Alex krizi, zorlu Spartak Moskova maçı öncesinde kulübün bir anda odak noktasına otururken, sambacının kronik taliplileri de kapıda bekliyor

Yıldız oyuncu için daha önce girişimlerini sürdüren ve görüşmeler sonunda, “Sen kendini ne zaman hazır hissedersen” diyerek noktayı koyan Brezilya’nın Gremio kulübü, oyuncunun menajerlik işlerini yürüten Publicidade Promocoes şirketiyle irtibata geçerek transfer durumunu sordu.

Şirketin sahibi Juan Figer aracılığıyla Alex’e mesajını da ileten Gremio yetkilileri, başarılı sol ayak eğer Türkiye’den ayrılma kararı alırsa kapılarının kendisine açık olduğunu belirterek, “Biz buradayız ve oyuncuyu kulübümüzde görmeyi çok isteriz” mesajıyla Alex’i net bir şekilde istediklerini vurguladılar.

Anahtar Kelimeler