-

| 0 yorum ]
Sponsorlu Bağlantılar

Rus biçimciliği Victor Shklovsky, Yuri Tynianov, Boris Eichenbaum, Roman Jakobson, Grigory Vinokur gibi Sovyet yazarları tarafından 1915-1930 yılları arasında geliştirilmiş bir edebiyat eleştirisidir. Şiir dilinin ve edebiyatın özerkliğini savunur. Mikhail Bakhtin and Yuri Lotman gibi yazarları etkilemiş ve yapısalcılığın oluşmasına da zemin hazırlamıştır. Roman Jacobson, daha sonra Çekoslovakya'ya giderek Prag dil bilim topluluğunu kuranlara katılır ve biçimciliğin Avrupa'da yayılmasına etkin olmuştur.

Rus biçimciliği Victor Shklovsky, Yuri Tynianov, Boris Eichenbaum, Roman Jakobson, Grigory Vinokur gibi Sovyet yazarları tarafından 1915-1930 yılları arasında geliştirilmiş bir edebiyat eleştirisidir. Şiir dilinin ve edebiyatın özerkliğini savunur. Mikhail Bakhtin and Yuri Lotman gibi yazarları etkilemiş ve yapısalcılığın oluşmasına da zemin hazırlamıştır. Roman Jacobson, daha sonra Çekoslovakya'ya giderek Prag dil bilim topluluğunu kuranlara katılır ve biçimciliğin Avrupa'da yayılmasına etkin olmuştur.

19. yüzyıl roman eleştirisi esere dönük değildi. Romanı anlamak için sanat eseri yerine sanatçının. Eserin sanat dışını anlattığını, sanatın işlevini duygu anlatımı olduğu düşünülüyordu. Edebiyatı anlamak için tarihe, sosyolojiye, politikaya bakılıyordu. Fakat Rus biçimciler eserden hareket ederek, eseri anlamak için onun biçimsel özelliğinin bir başka deyişle yazınsallığının ne olduğunun olduğunu sorguluyorlardı. Şiirin okura söyleyebileceği çok şey olabilir. Şairin okura hangisini anlatmak istediği anlaşılamaz.Bu noktada da dilin önemi ortaya çıkar.Gerçeklik yerine dil daha önemli bir kavram olarak belirir.Yazınsallık da bu dilin nasıl kullanılıcağı ile ilgili bir kavramdır.Standart dilin dışında , şiir dili vardır. Şiir dili standart dilden farklıdır ,standart dilden sapmadır.Standart dilin kurallarını yıkan bir dildir.Bu standart dilin de sapması 3 şekilde sağlanır.

1. Fonolojik değişiklik
2. Sentaktik değişiklik
3. Semantik değişiklik

Bu değişiklikler ile şiir dili standart dilden farklılaşır.Ve bu şekilde şiir "defamiliarisation" yani "alışkankanlık kırma" ile bizde bir farkındalık yaratır. Dış dünyaya ,nesnelere ,davranış ve düşünüş biçimlerine baka baka bunları kanıksarız.Fakat şiir bu olağan kanıksamamızı kendine özgü diliyle kırar ve onları yeniden taze bir bakış açısıyla anlamamızı sağlar.Sanat dünyayı algılamamızda yeni bir yol getirir.bu standart ve şiir dilinin ayrılması ve şiir dilinin standartı yıkmasından sonra oluşan yenilikler de zamanla klişeleşir.Fakat eskinin yeni ile değişmesi geleneği her zaman yeniliği getirir.Dış dünya ,duygular, düşünceler ise ancak şiirin malzemesidir Bundan ötürüdür ki Rus Biçimcileri edebiyatın yalnız biçimsel nitelikleri üzerinde durdular çünkü yazınsallığı sağlayan yalnızca bunlardı.

Rus biçimciler arasında dilbilime daha çok önem veren ve yapısalcılığa geçişin temeli olan Roman Jacobson, dilin şiirsel işlevi ile diğer işlevlerden ayırarak, bu konuyu en iyi işleyen kuramcı olmuştur. Jacobson bir iletişim eyleminde altı öğe olduğunu savunur.Başta bir gönderici vardır; karşısındaki ile konuşan , ya da dersi anlatan, ya da mektubu, raporu, romanı yazan kişi olabilir. Göndericinin söylediği ya da yazdığına bildiri vardır. Bu bildirinin bir de alıcısı vardır.Bu üç öğe dışında bildirimin anlamlı ve ulaşılabilir olması için başka öğelere de gereklidir.Bu aktarımı ise bildirici yapar. Bu iletici elektronik posta yazı veya söz de olabilir. Bildirinin alıcılara anlaşılabilmesi için ortak bir kod ile (ortak bir dil, örneğin) ifade edilmesi lazım. Altıncı öğe ise bildirinin göndergesini oluşturan bağlam’dır.

0 yorum

Yorum Gönder