-

| 0 yorum ]
Sponsorlu Bağlantılar

Marx diyalektik yöntemi tarihsel değişim sürecine uygulandığı zaman, Ekonomi Politiğin Eleştirisine Katkı kitabında vurguladığı teorisinin temel argümanlarından birisini oluşturan aşağıdaki öngörüyü oluşturur:
Varlıklarının toplumsal üretiminde, insanlar, aralarında, zorunlu, kendi iradelerine bağlı olmayan belirli ilişkiler kurarlar; bu üretim ilişkileri, onların maddi üretici güçlerinin belirli bir gelişme derecesine tekabül eder.

Bu üretim ilişkilerinin tümü, toplumun iktisadi yapısını, belirli toplumsal bilinç şekillerine tekabül eden bir hukuki ve siyasal üstyapının üzerinde yükseldiği somut temeli oluşturur. Maddi hayatın üretim tarzı, genel olarak toplumsal, siyasal ve entelektüel hayat sürecini koşullandırır. Insanların varlığını belirleyen şey, bilinçleri değildir; tam tersine, onların bilincini belirleyen, toplumsal varlıklarıdır. Gelişmelerinin belli bir aşamasında, toplumun maddi üreticileri � mülkiyet ilişkilerine ters düşerler. Üretici güçlerin gelişmesinin biçimleri olan bu ilişkiler, onların engelleri haline gelirler. O zaman bir toplumsal devrim çağı başlar.

Bu düşünceye göre tarihsel gelişim, toplumun ekonomik yapısını oluşturan üretim ilişkilerine göre biçimlenir. Her üretim tarzı (köleci düzenin, feodalizmin ve kapitalizmin) kendisine göre sınıfsal ilişkiler,üretici güçler,oluşturur. Gelişmelerinin bir aşamasından sonra bu maddi ilişkilere ters düşen bazı sınıflar toplumsal devrimlere neden olurlar. Komünist Parti Manifestosunda bu şöyle belirtilir:

Ezen ile ezilen birbirleriyle sürekli karşı karşıya gelmişler, kesintisiz, kimi zaman üstü örtülü, kimi zaman açık bir savaş, her keresinde ya toplumun bütünüyle devrimci bir yeniden kuruluşla yada çatışan sınıfların birlikte mahvolmalarıyla sonuçlanan bir savaş sürdürmüşlerdir.

Bu alıntıda görüldüğü üzere tarihin sınıf savaşımlarının tarihi olduğu açıkça belirtilmektedir ve tarihi kahramanların, dahilerin ve büyük önderlerin özgür iradeleri ve bilinçleriyle yaptıkları yönündeki klasik düşünce altüst edilmektedir. Bazı eleştirilere göre buradaki vurgusuyla Marx ekonomik indirgemeci bir yaklaşım sergileyerek, bütün her şeyin temelini ekonomiyle açıklamaktadır. Ancak Marx genel olarak üstyapı olarak açımladığı alanı da, Batı Marksizminin deyimiyle üstyapının göreli özerkliğini de dikkate alır. Engels bu tür yanılgıları önlemek için ekonomik yalnızca son çözümlemede belirleyiciliği olduğunu vurgulamıştır.

0 yorum

Yorum Gönder