Bir fikri, bir dâvayı dinleyicilere benimsetmek, onları bu fikre, dâvaya inandırmak için söz söyleme işi ya da sanatı. Bu işi yapan kişiye hatip, söylenene de, yerine göre nutuk, söylev, hitabe denir.
İslâm uygarlığının etkisi altına ilk giren Türkler, Türkistan ve Maveraünnehir'de yerleşen Karahanlılar (840-1212) ile İran, Horasan ve Maveraünnehir'de yerleşen Büyük Selçuklular (1040-1207)dı. Bu nedenle ilk İslâmî eserler, Anadolu dışında, Kaşgâr, Buhara, Semerkant gibi kültür merkezlerinin yer aldığı Karahanlı ve Büyük Selçuklu sahalarında, Hakaniye Türkçesinin ürünü olarak ortaya kondu.
Fars edebiyatını örnek alan, onun ölçü ve biçimlerini kullanan bu edebiyat, eski Türk edebiyatından da belirgin izler taşır. Beyit biriminin yanı sıra dörtlüklerin kul¬lanılması, kullanılan aruz kalıbının da 11'li hece ölçüsüyle uyuşması, bunu apa¬çık gösterir.
XI. yüzyıldan XII. yüzyıla doğru yabancı etkilerin arttığı görülür. Toplumda ta¬bakalaşma ve edebiyatta zevk ayrılığı da bu dönemde görülmeye başlar. Kısacası bu dönemin edebî verimlerinde bir geçiş döneminin özellikleri görülür.
Besin zincirinin her bir halkasındaki canlıların birey sayılarının karşılaştırılmasıyla enerji piramidi oluşur. Bu nedenle enerji piramidinin ilk katında üreticiler ve son katında yırtıcı canlılar bulunur. Çürükçüller her bir katla ilişki halindedir.
Bu piramitlerin temel amacı eko sistemdeki enerji akışını daha somut olarak görebilmektir. Böylece çeşitli eko sistemleri bir birleriyle karşılaştıracak bir model elde edilmiş olur .(Faklı ekosistemleri birbiri ile karşılaştırmak amacıyla düzenlenirler.)
Kara ekosistemlerinde genellikle piramit 3 veya 4 basamaklıdır. Ancak su ekosistemlerinde piramit 4 ya da 5 basamaklı olabilir.Çünkü denizlerde üreticiler çoğunlukla mikroskobik fitoplanktonlardan oluşur. Fitoplanktonlar ot obur balıklara, ot obur balıklar da daha büyük et obur balıklara yem olur.
Üstteki enerji piramidi her basamağın yılda metre kare başına enerji üretimini ve metabolik enerji kaybını özetlemektedir. Örneğin üreticilerin toplam net enerji üretimi 1000 Kilokalori/metrekare/yıl iken,ot oburların 100 K Cal. /m2/yıl, et oburların 10 K. Cal. /m2/yıl olur. Son besin düzeyindeki hem etçil hem de otçullarda (omnivorlar) ise 1 Kcal/ m2/yıl’dır. Yani 4.basamakta üretim 1 K. Cal. / m2/yıl ‘a düşmektedir ki bu da her basamakta ortalama %90 enerji kaybı olduğunu gösterir.
Her enerji dönüşümünde bu örneğe yaklaşık %90 oranında enerji kaybı olmakta, o besin düzeyine ulaşan enerjinin ancak %10 u bir sonraki beslenme düzeyine aktarılabilmektedir. Aktarılabilen bu enerjiye kullanılabilir enerji denir.Geri kalan enerji artık kullanılamayacak bir enerji şekline dönüşür. Bu enerji düşük sıcaklıktaki ısı enerjisidir:Güneşten alınan ışık enerjisi 1. kattan yukarıya doğru besinler içerisinde aktarılmaktadır.Enerji piramidinde, aşağıdan yukarıya doğru her kattaki;
–Canlı sayısı azalır,
–Tür sayısı azalır,
–Toplam besin ve enerji miktarı azalır,
–Vücutta biriken artık oranı artar, şeklinde değişmeler görülür.
Enerji piramidin her bir katındaki besin ve enerjinin bir kısmı canlının yaşamında kullanılırken depo edilen miktarı sonraki katlara aktarılır.
Besin Zinciri ve Enerji Piramidinin Bozulması;
Doğal ortamlardaki aşırı değerdeki olumsuz değişme ve gelişmeler ekosistemlerdeki canlı yaşamını ve düzenini bozar. Salgın hastalıklar, aşırı avlanmalar, iklim şartlarının değişmesi, kuraklıklar, don, sel, deprem, fırtına, kimyasal - biyolojik ve nükleer kirlenmeler besin zincirinin işleyişini bozar.
1. Etkinlik
a. Metnin olay örgüsünü sırasıyla aşağıya yazınız.
Ay-Toldı’nın Kül-Toğdı’nın şöhretini işitmesi
Ay-Toldı’nın Kül-Toğdı’nın hizmetine girmeyi istemesi
Ay-Toldı’nın Kül-Toğdı’nın yanına giderken hazırlık yapması
Ay-Toldı’nın hazırlanıp Kül-Toğdı’nın şehrine gitmesi
Ay-Toldı’nın Hükamdarın şehrine varması
Ay-Toldı’nın bir imarethaneye gitmesi
Ay-Toldı’nın eş dost edinmesi
Ay-Toldı’nın Küsemiş ile dostluk kurması
Kesemiş’in Has Hâcip’e gitmesi ve Ay-Toldı’yı anlatması
Hükümdarın Ay-Toldı’yı huzuruna ve hizmetine kabul etmesi
b. Olay örgüsü çevresinde düşüncelerin nasıl ifade edildiğini açıklayınız.
Olay örgüsü çevresinde düşünceler şahısların karşılıklı konuşması şeklinde ifade edilmiştir.
2. Etkinlik
a. Kutadgu Bilig'de kullanılan Hakaniye Türkçesiyle günümüz Türkiye Türkçesinde kullanılan birçok sözcük aynıdır. Ancak bazı sözcükler ses değişikliğine uğrayarak kullanılmaktadır.
"Bilig, til, bol, anıng, togdı, sözlerse, atı" sözcüklerinde meydana gelen ses değişikliklerini dikkate alarak bu sözcükleri aşağıda günümüz Türkçesiyle verilen sözcüklerin karşısına yazınız.
Söylese
-------------------------------------- sözlerse
Dil
-------------------------------------- til
Bilgi
-------------------------------------- bilig
Doğdu
-------------------------------------- togdı
Ol
-------------------------------------- bol
Adı
-------------------------------------- atı
Onun
-------------------------------------- anıng
b. Araştırmalarınızdan hareketle Hakaniye Lehçesi ve Karahanlı Türkçesinin özelliklerini ve kullanım alanlarını örnek vererek açıklayınız.
3. Etkinlik
a. Kutadgu Bilig'in yazılış amacı ne olabilir? Düşüncelerinizi okuduğunuz metni de dikkate alarak yazınız.
Kitabı yazmasının amacı: okuyana yol göstermesi ve her iki dünyayada da insanı mutlu etmesidir. Yusuf Has Hâcib, kendi devrindeki ideal bir insanda bulunması gereken vasıflar üzerinde durur. Bu insan bütün kötü vasıflardan arınmış ve iyi huylarla bezenmiş bir insandır. Allah’a sıkı sıkıya bağlı, takva sahibi bir mü'mindir. Zamanının bütün ilim ve hünerlerini öğrenmiş bir âlim ve hâkimdir. Bütün alfabeleri ve dilleri bildiği gibi şiir, edebiyat, matematik tıb, vb ilimlere vâkıf; okçuluk, avcılık, satranç vb. hünerlere sahiptir. Adaletten ve doğruluktan şaşmaz; ağır başlı ve alçak gönüllüdür. Hırsızlık yapmaz, yalan söylemez, içki içmez, dedikodu etmez. Son derece cömert ve iyilikseverdir. Etrafındaki insanlara merhametli ve insaflı davranır. Âdet ve geleneklere, görgü kurallarına uygun hareket eder.
b. Kutadgu Bilig'de olay, kişi, mekân ve düşünceler birbirinden bağımsız mı yoksa bir düzen içinde mi idealize edilmiştir? Düşüncelerinizi belirtiniz.
Kutadgu Bilig'de olay, kişi, mekân ve düşünceler birbirinden bağımsız olarak verilmemiş bunlar bir plan dâhilinde esere yerleştirilmiştir. Eserdeki kişiler idealize edilmiş tiplerdir. Bu kişilerin temsil ettiği kavramlar İslam dinin en çok üzerinde durduğu kavramlardır. Bu nedenle sanatçı kahramanları idealize tipler haline getirmiştir.
4. Etkinlik
a. Aşağıdaki metni inceleyiniz. İncelediğiniz metnin sanat metni ve öğretici metin olarak kesin
çizgilerle ayrılıp ayrılmadığını gösteriniz.
Aşağıdaki metin sanat metnidir. Ama didaktiklik yönü ağır basmaktadır. Metin insanı düşünmeye sevk etmektedir. Sanat metinlerinin amacı duygulandırmak, hissettirmek, sezdirmek ve düşündürmektir.
Parlak Bahar Mevsimini ve Büyük Buğra Han'ın Medhini Söyler
Şarktan bahar rüzgârı eserek geldi; dünyayı süslemek için, cennet yolunu açtı. Kâfûr gitti, kara toprak misk ile doldu; dünya kendisini süsleyerek bezenmek istiyor. Bahar rüzgârı eziyetli kışı sürüp götürdü; parlak yaz tekrar saadet yayını kurdu. Kurumuş ağaçlar yeşiller giyindi; tabiat mor, al, yeşil ve kızıl renkler ile süslendi.
Büyük Tavgaç Buğra Han dünyaya hâkim oldu; adı kutlu olsun, Tanrı onu her iki cihanda aziz etsin. Tanrı bütün dileklerini verdi; bundan sonra da Tanrı dâimâ sana arka ve destek olsun. Ey dünyanın süsü, ey ululuğun ziyneti, ey saltanatın nuru, ey dönek huylu saadetin bağını elinde tutan. Devran sana memleket ve taht verdi; Tanrı bu taht ile bahtını daim etsin. Hakan tahta oturunca dünya âsâyiş buldu; bundan dolayı dünya ona şâhâne hediyeler gönderdi.
Yusuf Has Hâcip Kutadgu Bilig
b. Metnin edebiyat ve kültür tarihimizdeki yerini tartışınız. Sonuçları sözlü olarak ifade ediniz.
Metin Türk edebiyatında İslamiyet’in etkisinde yazılan ilk eserdir. Bu eserde İslamiyet’in edebî eserlere ilk olarak nasıl yansıdığını görmekteyiz. Daha önce kullanılmayan kelimeleri içinde barındırması, ilk olarak aruz öcüsünün kullanılması, ilk olarak beyit nazım biriminin kullanılması edebiyat tarihimiz açısından Kutadgu Bilig’i önemli bir eser olarak karşımıza çıkmaktadır.
5. Etkinlik
a. Yusuf Has Hâcip'in fikrî ve edebî yönü hakkında çıkarımlarda bulununuz. Çıkarımlarınızı aşağıya maddeler hâlinde yazınız.
Şairin fikrî ve edebî yönü:
1. Yusuf, Balasagun'un asil bir ailesine mensup olup 1019 yılı civarında doğmuştur.
2. Arapçayı ve Farsçayı öğrenmiş, bu dillerin edebiyatlarına, zamanının ilim ve hünerlerine vâkıf olmuştur.
3. Balasagun'da değerini gösterme fırsatını bulamayan Yusuf, elli yaşını geçince Kaşgâr'a gelmiş, hükümdara sunduğu ve huzurunda okuduğu Kutadgu Bilig sayesinde "Ulug Has Hâciblik" (Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği) makamına getirilmiştir.
4. Bundan sonraki ömrünü devlet hizmetinde geçiren Yusuf Has Hâcib uzun bir ömür sürdükten sonra vefat etmiştir. Akıllı; ilim, fazilet ve takva sahibi bir zat olduğu için halk içinde çok itibar ve hürmet görmüştür.
b. Eserle yazar arasında nasıl bir bağ olduğunu anlatınız.
Yazar eserine kendi zihniyetini yansıtır. Biz esere bakarak yazın düşünce dünyasını ortaya çıkarabiliriz. Bu yüzden yazar ile eser arasında sağlam bir bağ vardır. Kutadgu Bilig’in yazarının yaşamı ile eseri arasında da kuvvetli bir bağ vardır. Çok dindar bir insan olan Yusuf Has Hâcip eserine de inandığı dinin özelliklerini aktarmıştır.